14 Ağustos 2006 Pazartesi
Can Dündar'dan...
TIKANIP KALDIGINDA HAYAT
Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak güçleştiğinde,Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,Dağlara dönmeli yüzünü insan.Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini ferahlatacak;Yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak.....Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa, gerçekleştirmeyi denemeli!Her gecen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını;Zamanın bir nehir, kendisinin bir sal olup da,O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler,Her aksam ayni can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;Küçük şeylerle başlamalı belki;Örneğin, bir kaç durak önce inip servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar,Yüreğine takmalı güneş gözlüklerini; gördüğünü hissedebilmeli!Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce, değerli olabilmeli hayat!İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek için!Başkasının yerine koyabilmeli kendini;Ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus" dememeli!Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!Su adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı;Sevgisiz, soysuz kalarak!Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine...Günesin doğuşunu seyretmeli;Arada bir, seher yeli okşamalı saçlarını...Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada borada;Öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!Bir çocuğun ilk adımlarında umudu; bir gencin düşlerinde geleceği;Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli!Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli!Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı, her acı;Bir fırsat yasamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için; kaçırmamalı!Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması için,Hiç çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin;Ağlamayı bilmiyorsan, neşesizdir kahkahaların;Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların...Ne, herkesi düşünmekten kendini; ne, kendini düşünmekten herkesi unutmalı!Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın;Hep vermek ya da hep almak için...Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!Akli ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere...Hafızası olmalı insanin;Hiç değilse, aynı hataları, aynı bahanelerle tekrarlamaması için!Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki, hakkini verebilsin sevdiklerinin;Zaman bulabilsin; bir teşekkür, bir elveda için...Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer; ssla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;Ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark edebilmeli insan!Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...